Moria'nın girişi

Dumanlı Dağlar’ın doğusunda bulunan vadiye verilen isimdir.Sindarin dilinde Nanduhirion,Khuzdul dilinde ise Azanulbizar anlamına gelir. Gölgelidere Vadisi, Moria’nın üzerinde bulunan Kızılboynuz,Gümüşdamar ve Bulutlubaş dağları tarafından çevrelenmiştir.Kuzeyinde büyük bir gölge vardır.Vadi’nin başında Gölgelidere Basamakları ve Kızılboynuz Geçidi bulunur.Basamakların yanında, üzerinde küçük şelaleler bulunan bir akarsu geçer.

Yüzüklerin Efendisi Yüzük Kardeşliği demiş ki
Benim haritaya ihtiyacım yok," dedi Legolasla birlikte gelmiş olan Gimli; çukur gözlerinde garip bir ışıkla ileriye bakmaktaydı, "İşte vaktiyle atalarımızın çalıştığı memleket; bu dağların biçimlerini metal ve taştan yaptığımız nice esere, nice şarkıya ve öyküye işlemişizdir. Rüyalarımızda göğü doldururlar: Baraz, Zirak, Shathûr.
"Uyanıkken sadece bir kere uzaktan gördüm onları ama hepsini tanırım, isimlerini bilirim, çünkü bunların altında artık Kara Kuyu yani elf dilinde Moria denilen Khazad-dûm, Cücegazuv yatıyor. Bu yandaki Barazinbar yani Kızılboynuz, zalim Caradhras; arkasındakiler de Gümüşçatal ile Bulutlubaş: Bizim Zirakzigil ve Bundushathûr dediğimiz Ak Celebdil ile Gri Fanuidhol.
"Orada Dumanlı Dağlar çatallanır ve kollarının arasında hiç unutamadığımız derin gölgeli vadi uzanır: Azanulbizar, elflerin Nanduhirion dedikleri Gölgelidere Vadisi."
"Biz de Gölgelidere Vadisi'ni hedefliyoruz zaten," dedi Gandalf. "Eğer Caradhras'ın öbür yamacının altındaki Kızılboynuz Geçidi denilen geçide tırmanırsak, Gölgelidere Basamaklan'ndan cücelerin derin vadisine ineceğiz. Aynagöl'ün uzandığı ve Gümüşdamar Nehri'nin buz gibi pınarlarından kaynadığı yere."
"Kapkaranlıktır Kheled-zâram'ın suları," dedi Gimli, "ve buz gibidir Kibilnâla'nın kaynakları. Yakında onları görebileceğimi düşününce yüreğim titriyor.



Aynagöl adında uzun ve oval bir göl Vadi’nin güneyinden kuzeyine kadar uzanır.Aynagöl’ün güneyinde Gümüşdamar’ın kaynağı bulunur.Gümüşdamar dağlardan geçip Anduin’e dökülülür.

Resim

Yüzüklerin Efendisi Yüzük Kardeşliği demiş ki
Bir mil kadar uzaklarında ve -onlar hâlâ vadinin batı tarafında yüksekte durdukları için- biraz aşağılarında bir göl vardı. Uzun ve ovaldi göl, kuzey dere yatağında derine saplanmış büyük bir mızrak ucu şeklindeydi; fakat güney ucu gölgelerin ilerisine, güneşin o aydınlattığı göğün altına kadar geliyordu. Yine de suyu karanlıktı; lambası yanan bir odanın penceresinden görünen berrak bir akşam göğü gibi koyu maviydi rengi. Yüzü sakin ve kırışıksızdı. Çevresinde, dört bir yanından küçük taraçalar halinde çıplak ve düzgün kenarlarına doğru inen muntazam bir çayır uzanıyordu.
"İşte Aynagöl, derin Kheled-zâram!" dedi Gimli üzüntüyle. "'Görünce mutlu olmam dilerim! Ama orada oyalanamayız, demişti bana. Tekrar mutluluğu tatmam için çok yollar katetmem gerek artık. Benim kısmetime acele gitmek düştü, onun kısmetineyse burada kalmak.
Grup Kapılar'ın yolundan aşağı doğru inmeye başladı. Yol kaba ve kırık döküktü, giderek küçülüp kayalardaki çatlaklardan fışkırmış fundalarla katırtırnakları arasında ilerleyen dolambaçlı bir patikaya dönüşüyordu. Fakat yine de çok vakitler önce Cüce Krallığı'nın aşağı topraklarından yukarıya, taşlarla döşenmiş geniş ve kavisli bir yoldan çıkıldığı görülebiliyordu. Patikanın sağında solunda artık yıkıntı halini almış taş eserler, narin huş ağaçlarıyla taçlanmış yeşil tümsekler veya rüzgârda ah eden yeşil köknarlar vardı. Doğuya doğru keskin bir dönemeçten Aynagöl'ün çimenliğinin tam yanına çıktılar ve orada, yol kenarından az ileride dikilmiş, tepesi kopuk tek bir sütunla karşılaştılar.



Moria’nın Doğu Kapısı Gölgelidere Vadisi’nin batı tarafındadır.Kapıdan gelen yol Aynagöl’e doğru gitmekte ve güneye dönüp Vadi’nin dışına çıkmaktaydı.Huş ve köknar ağaçları yolun kenarında yetişirdi ve Cüceler yolun kenarlarına taştan eserler dikmişlerdi.Aynagöl’ün yanında Durin’in Taşı olarak bilinen bir taş vardı.Durin burada durup Aynagöl’e bakmış ve tacındaki yıldızları görmüştü.

Alıntı
Bir gölge uzanıyor şimdilerde
Af ona, Khazad-dûm'daki mezarı üzerinde
Ama batmış yıldızlar görünüyor hâlâ
Karanlık ve rüzgârsız Aynagöl sularında;
Tacı orada, derin sularda yatar
Durin tekrar uykusundan uyanıncaya kadar.


Durin Cücelerin Yedi Babaları’nın en büyüğüydü ve doğduktan sonra Gölgelidere Vadisi’ne gelmişti.Dağların altında sonradan Moria olarak anılacak Khazad-dum Krallığını kurdu.Gölgelidere Vadisi’de bu Krallığın toprakları içindeydi.Üçüncü Çağ’ın 1980 yılında Cüceler burada eski atalarının çıkarttığı Mithril’i buldular ve işlemeye başladılar ama Durin’in torunu VI. Durin bir Balrog tarafından öldürüldü.Cüceler 1981’de Khazad-dum’dan kaçtılar.

Resim
Durin’in Felaketi

2790’da Thror Khazad-dum’a dönmeye karar verdi.Gölgelidere Basamakların’dan Vadi’ye indi ve doğu kapısından içeri girdi ama orkların lideri Azog tarafından katledildi.Nar Thror’un öldürülmesi haberini diğer Cücelere iletti.

Alıntı
Thror; Moria’ya geldiğinde kapılar ardına kadar açıktı. Nar ona dikkatli olmasını öğütledi fakat o krallığına dönmüş bir veliaht edasında kapılardan kibirle geçti.Fakat geri gelmedi.

Nar birkaç gün saklanarak bekledi. Bir gün yüksek bir ses ve boru sesi duydu ve kapılardan dışarı bir vücudun atıldığını gördü. Bunun Thror olmasından kuşkulanarak kapılara doğru yaklaştı. Ve içeriden bir ses duydu:

Gel sakallı!Seni görebiliyoruz. Fakat bügün korkmana gerek yok lakin sana haberci olarak ihtiyacımız var.

Ve Nar geldi, vücudun Thror’unki olduğunu anladı fakat kafası kesilmiş ve yanına atılmıştı. Orada saygıyla eğildiğinde bir ork kahkası duydu ve ses dedi ki :

Eğer dilenciler kapıda beklemez içeri bir hırsız gibi girmeye çalışırsa, İşte! Onlara böyle yaparız. Eğer senin insanlarından biri daha sakalını kapılarımızdan içeri uzatırsa aynı şey başına gelir. Git onlara böyle de! Ve eğer ailesi burada Kral’ın kim olduğunu öğrenmek istiyorsa kafasında yazılı.Ben YAPTIM. Onu BEN öldürdüm. Ben EFENDİYİM.

Sonra Nar kafasını çevirdi ve cüce rünleriyle Azog yazısını gördü. Bu isim o günden sonra onun ve her cücenin kalbine dağlandı. Nar kafayı almak için eğildiğinnde Azog ona bağırdı.

Resim

Bırak onu! Defol! Al, işte paranı sakallı-dilenci. Küçük bir torba ona doğru fırlatıldı. İçinde birkaç madeni para vardı.

Ağlayarak , Nar Gümüşdamar üzerinden geri dönmeye başladı fakat kapılara son bir kez baktığında orkların kapılardan çıkmış olduklarını ve cesede saygısızlık yapıp onu parçaladıklarını gördü.

Nar, Thrain'e Thror'un ölümünün haberini getirdi. Thrain bu haberi duyunca yedi gün boyunca oturdu.Ardından Thrain, kuzeye,doğuya ve batıya hikayeyi taşıyan elçiler yolladı. Fakat cücelerin tüm güçlerini toplaması 3 sene aldı.
Durin’in Soyu tüm gücünü topladı ve diğer hanedanlıklardan da büyük ordular geldi çünkü en yüce soya yapılan bu saygısızlık onları öfke ile doldurmuştu. Hazır olduklarında saldırdılar ve Gundabad’daan Gladden’e kadar tüm ork kalelerini yok ettiler. İki tarafta merhamet göstermedi ve hem gecede hem gündüz de ölüm vardı. Lakin Cüceler savaşın bu bölümünü güçleri, yarışılamayacak silahları ve en önemlisi bitmeyen öfkeleriyle Azog’u dağın altındaki her delikte arayarak kazandılar.

En sonunda Cücelerden kaçan orklar Moria’ya sığındı ve Cüce-ordusu Azanulbizar’a geldi.Burası büyük bir vadiydi ve önceki krallığın kollarından biriydi. Cüceler tarihi kapılarını gördüklerinde öyle bir ses çıkardılar ki saklanmakta olan orklar vadi yıkılıyor zannettiler. Ama Azog son bir savunma için hala bir ordu saklıyordu dağın eteklerinde ve ilk başlarda şans cücelerin aleyhineydi. Çünkü güneşsiz bir kış günü savaşıyorlardı ve orklar çekilmiyordu böylece cüceleri sayıca ezdiler. Azanulbizar savaşı işte böyle başladı.


Thrain Cücelerden topladığı büyük ordu ile 2793’te 2799’da Gölgelidere Vadisi’ne geldiler ve orklarla Azanulbizar Savaşı’nı yaptılar.Azog Dain Demirayak tarafından öldürüldü ve cüceler çok acı çekmelerine rağmen mücadeleyi kazandılar.

Resim

Cüceler ölüleri yakmak için oradaki ağaçları kestiler ve bundan sonra orada çok az ağaç yetişti.Cüceler Balrog hala orada olduğu için Khazad-dum’u alamadılar.

Balin 2989’da bir grup Cüceyle Khazad-dum’a geldi.Gölgelidere Vadisi’ne geldiklerinde Doğu Kapısı’nda bulunan orklarla karşılaştılar.Cücelerden Floi bir okla vurularak öldürüldü ama Cüceler orkları oradan sürdüler.Balin Khazad-dum’da sadece 5 yıl yaşayabilecek bir koloni kurdu.10 Kasım 2994’te Balin Gölgelidere Vadisi’ne, Aynagöl’e bakmak için gitti ama bir ork tarafından öldürüldü ve ardından tüm Koloni yok edildi.



Kardeşlik 15 Ocak 3019’da Moria’nın Doğu Kapısı’ndan çıktı.Gimli Frodo ve Sam’i Aynagöl’ün sularına bakmaları için oraya götürdü.

Yüzüklerin Efendisi Yüzük Kardeşliği demiş ki
"Bu Durin'in Taşı!" diye haykırdı Gimli. "Bir dakikacık olsun durup vadinin mucizesine bakmadan buradan geçemem!"
"O zaman acele et!" dedi Aragom dönüp Kapılar'a bakarak. "Güneş erken batıyor. Orklar belki de alacakaranlığa kadar dışarı çıkmazlar ama akşam çökmeden uzaklaşmış olmamız lazım. Ay iyice küçüldü, bu gece karanlık olacak."
"Benimle gel Frodo!" diye bağırdı cüce, yoldan dışarı sıçrayarak. "Kheled-zâram'ı görmeden gitmene gönlüm razı gelmez." Uzun yeşil yamaçtan aşağı koştu. Bütün yorgunluğu ve acılarına rağmen durgun mavi su tarafından çekildiğini hisseden Frodo ağır ağır onu izledi; Sam de peşlerindeydi.
Gimli dikili taşın yanında durup yukarı baktı. Taş çatlamış, yıpranmıştı; üstündeki ince rünler artık okunmuyordu. "Bu sütun, Durin'in Aynagöl'ün içine ilk defa baktığı yeri mimliyor," dedi cüce. "Gitmeden biz de bir kerecik bakalım!"
Karanlık suyun üzerine eğildiler. Önce hiçbir şey göremediler. Sonra yavaş yavaş, etraflarını çevreleyen dağların derin mavi yansımaları görülür oldu; zirveler dağların üzerinde yükselen beyaz alevden tüyler gibiydi; onların ötesindeyse gökyüzü uzanmaktaydı. Yukarıda gökyüzünde hâlâ güneş vardı, ama suda gölün derinlerine çökmüş değerli taşlar gibi ışık ışık yıldızlar parlıyordu. Kendi eğilmiş si-luetlerininse gölgesi bile yoktu görünürde.
"Ey zarif ve harika Kheled-zâram!" dedi Gimli. "İşte Durin'in tacı, o uyanana kadar burada bekleyecek. Elveda!" Eğilerek selam verdi ve dönüp yeşil çayırdan hızla yola doğru tırmandı.



Kardeşlik Gümüşdamarı’nı takip etti ve Lothlorien’e gitmek için Vadi’den çıktı.Haldir Kardeşlik’e Gölgelidere Vadisi’nin buhar ve dumanla dolduğunu söyledi.Daha sonra bunun nedenin Gandalf ile Balrog’un mücadelesi olduğunu öğrendiler.
Haldir demiş ki
Gölgelidere Vadisi buhar ve duman bulutlarıyla dolu, dağlarda ise huzursuzluk var. Toprağın derinlerinden sesler geliyor. Eğer içinizde kuzeye, evlerinize geri dönmeyi düşüneniniz var idiyse bile o taraftan geçemezdiniz. Lâkin geliniz! Sizin yolunuz artık güneye gidiyor.