Kara Süvariler'in Yolculuğu

Kara Süvariler'in Yolculuğu

Gandalf'ın Frodo'ya verdiği bilgilere göre Yüzük Avı:

Gollum 3017 yılında yakalandı, Barad-dur'a götürüldü ve orada sorgulandı ve işkence gördü. Ondan öğrenebildiğini öğrendiğinde, Sauron onu serbest bıraktı. Gollum'a güvenmiyordu, kendi içinde ikiye bölünmüştü. Ama Sauron, onu soyanlara karşı içinde oluşan zalimliği gördü ve intikamı için onları arayacağını, bu sayede Yüzük'e ulaşabileceğini umdu.

Bununla birlikte Gollum Aragorn tarafından yakalandı ve Kuyutorman'a götürüldü. Şimdi Sauron daha önce "buçukluklara" hiç önem vermemişti ve onları duymuş olsa da nerede yaşadıklarını bilmiyordu. Gollum'dan, işkence altında bile, düzgün, işine yarayabilecek bilgi alamadı, çünkü hem Gollum'un kesin bir bilgisi yoktu hem de bildiklerini değiştirerek anlatıyordu.

Sauron, düşmanlarının büyük bir korku içinde olmasından ve acele davranmalarından Gollum'un yakalandığını öğrendi. Yine de casusları ve elçileri ona hiç haber getiremediler. Bunun sebebi ise Dunedain'ın dikkati ve Saruman'ın ihanetiydi. Saruman'ın uşakları, Sauron'un uşaklarını ya yanlış yönlendiriyor ya da bekletiyordu. Sauron bundan haberdardı, ama kolu Saruman'a ulaşacak kadar uzun değildi. Böylece Saruman'ın ihanetine dair bilgisine sakladı ve öfkesini bastırdı ve bütün düşmanlarını denize dökmek için planladığı büyük savaşın hazırlıklarına başladı. Sonunda Yüzüktayflar'ından başkasının kendisine hizmet edemeyeceğini anladı.

Çok azı onlar karşısında durabilirdi ve hiç kimse dokuzu biraradayken karşılarında duramazdı. Yine de bir zayıflıkları vardı: görünmez olsalar bile kendileriyle birlikte çok büyük bir korku taşıyorlardı ki bu Bilgeler tarafından farkedilmelerini ve görevlerinin açığa çıkmasına sebeb olabilirdi.

Bu yüzden Sauron, sonraları Yüzük Savaşı'nın başlangıcı olarak görülen, iki saldırı hazırlardı. İlkinde orklar Gollum'un yeniden ele geçirilmesi talımatıyla Thranduil'in krallığına saldırdı; ikincisinde ise Morgul Lord'u, Gondor'a saldırdı. Bu saldırılar haziran 3018'de aynı anda gerçekleştirildi. Böylece Sauron Denethor'un gücünü ve bir saldırıya ne kadar hazır olduğunu ölçtü ve bunları umut ettiğinden daha iyi buldu. Ama canını bununla sıkmadı, çünkü hem gücünün küçük bir kısmını kullanmıştı hem de asıl amacı Nazgul'un gelişinin sadece Gondor'a karşı bir savaş politikası olarak görülmesiydi.

Böylece Nazgul Yüzük için arayışlara başladı. Ama Sauron Bilgeler'in gücünü ve dikkatini küçümsememiş ve Nazgul'a olabildikleri kadar gizli hareket etmelerini emretmişti. Bu sırada Tayflar'ın komutanı ve diğer altı Nazgul Minas Morgul'dayken, ikinci komutan, Doğunun Gölgesi Khamul, Sauron'un komutanı olarak Dol Guldur'da yaşıyor, diğer Nazgul ise Sauron'un habercisi olarak orada bulunuyordu.

Morgul Lord'u diğer Nazgullar ile birlikte Anduin üzerinden harekete geçti, gözlere görünmez şekilde ilerliyorlardı, ama yanlarından geçtikleri her canlıyı korkuyla kaplıyorlardı. Yolcuklarına Temmuz'un ilk günü başladılar. Yavaşça ve gizlice, Anorien'den, Entsuyu'ndan ve Wold'dan geçtiler. Anduin'in batı kıyılarından, oraya gizlice yerleştirilmiş zırhlarını ve atlarını aldılar. Bunu 17 temmuzda olduğu tahmin ediliyor. Buradan kuzeye doğru buçuklukların yurdu Shire'ı aramaya başladılar.

22 Temmuz günü, Celebrant Çayırlar'ında Dol Guldur'daki Nazgul ile buluştular ve Gollum'un hem orklardan hem de elflerden kurtulmayı başardığını öğrendiler. Ayrıca Khamul'dan Anduin Vadisi'nde buçukluklara ait herhangi bir iz olmadığını ve Gollum'un eski köyünün uzun zaman önce terk edildiğini öğrendiler. Ama Morgul Lord'u, Gollum'u bulma ve Shire'a denk gelme umuduyla, kuzeye doğru ilerlemeye karar verdi. Böylece Dokuzlar atlarını kuzeye sürdü. Yarattıkları korku hem onlardan önce ilerliyor hem de arkalarında kalıyordu, ama aradıklara şeye dair ne bir iz buldular ne de haber aldılar.

Uzun süre arayış içersindeydiler, ama yaz bitmeye ve Sauron'un öfkesi ve korkusu artmaya başlamıştı. Wold'a döndüklerinde Eylül gelmişti ve orada Barad-dur'un elçileriyle karşılaştılar. Sauron kızgın ve hayal kırıklığına uğramıştı.. Sauron, Gondor'daki kehaneti ve Boromir'in ayrılışını ve Gandalf'ın Saruman tarafından esir alındığını öğrenmişti.. Bu gelişmelerden ne Saruman'ın ne de diğer Bilgeler'in Yüzük'e sahip olmadığını, ama Saruman'ın en azından Yüzük'ün nerede saklandığına dair bilgisi olduğu sonucuna vardı. Bundan sonra Dokuzlar'a gizlilik yerine hızlı olmaları emredildi.

Gandalf Orthanc'dan kaçtıktan iki gün sonra Morgul Lord'u Isengard'ın Kapıları'nın önünde durdu. Sonra, Gandalf'ın kaçışıyla öfke ve korkuya kapılmış, Saruman düşmanları arasında kalma tehlikesini gördü. Korkusu büyüktü, çünkü Sauron'u devirme, veya en azından zafer pay alma umudu neredeyse yok olmuştu. Tek şansı Yüzük'ü ele geçirmekti. Ama hala kurnazdı. Isengard Morgul Lord'u ve yoldaşları için çok güçlüydü. Bu yüzden isteklerine ve meydan okumasına karşı sadece Saruman'ın sesinden cevap aldı. Ses Saruman'a ait olmasına rağmen kapıdan geliyordu.

Saruman demiş ki
Aradğınız şey bir yer değil. Ne aradığınızı biliyorum, ama onun adını kullanmıyorsunuz. O bende değil, eğer öyle olsaydı önümde diz çöker ve beni efendiniz olarak görürdünüz. Ve nerede olduğunu bilseydim, burada olmaz sizden önce onu almaya giderdim. Nerede olduğuna dair bilgiye sahip tek bir kişi var: Mithrandir. Isengard'dan ayrılalı iki gün olduğuna göre onu yakınlarda aramalısınız.


Saruman'ın Sesi hala güçlüydü. Nazgul Lord'u bile dediklerini sorgulamadı, ama atını sürdü ve Rohan'da Gandalf'ı aramaya koyuldu. Ertesi gün akşamüstü Kara Süvariler, hızla Isengard'a doğru, Gandalf'ın Rohan'a geldiğini ve Kral Theoden'i Saruman'a uyardığını haber vermeye giden Solucandil'i gördüler. Solucandil o kadar korkmuştu ki az kalsın korkudan ölecekti. Bu sayede tüm bildiklerini daha az tehditle anlattı

Solucandil demiş ki
Evet, evet söyleyebilirim Efendim. Isengard'da konuşmalarına kulak misafiri oldum. Buçuklukların ülkesi: Gandalf oradan gelmişti ve oraya geri dönmeyi arzuluyor. Tek ihtiyacı bir at

"Bağışlayın beni Efendim! Elimden geldiğince hızlı anlatacağım. Rohan Geçidi'nden batıya, oradan kuzeye ve Grisel karşınıza çıkana kadar batıya. Oradan Tharbad'da kesişen eski yol sizi Shire'ın sınırlarına götürecektir.

"Evet, Saruman orayı biliyor. Oradan Saruman'a mallar geliyor. Bağışlayın beni, Efendim! Yaşayan hiç kimseye konuşmamızdan bahsetmeyeceğim"


Nazgul Lord'u Solucandil'in canını bağışladı, acıdığından değil, o kadar korkmuştuki görüşmelerinden kimseye bahsetmeyeceğinden emindi ve onun kötü bir yaratık olduğunu görmüş ve yaşaması halinde Saruman'a büyük zararlar verebileceğini hissetmişti. Böylece onu yerde uzanmış şekilde bıraktı ve gitti ve Isengard'ı endişe etmedi. Sauron'un öfkesi bekleyebilirdi.

Nazgul Lord'u grubunu dört parçaya bölmüştü ve ayrı yollara gitmişlerdi, ama kendisi en hızlı grupla yola düşmüştü. Rohan'ı geçtiler ve Enedwaith'in boş topraklarından geçerek Tharbad'a vardılar. Oradan Minhiriath üzerinden atlarını sürdüşer. Yolları üzerinde bazı kaçakları yakaladılar; bunlardan iki tanesi Saruman'ın casuslarıydı. Biri Isengard ve Shire arası trafikte çokça kullanılmıştı ve elinde Shire'i güzel bir şekilde tarif eden kılavuzlar vardı.. Nazgul bunları aldı ve casusu Bree'ye gönderdi ve ona artık Isengard'ın değil Mordor'un emri altında olduğunu söylediler ve Isengard'a geri dönmeye çalışması halinde acı çekerek öleceğini söylediler.

22 Eylül gecesi Shire'ın güney sınırlarında Nazgul tekrar bir araya geldi. Shire'ı kolcular tarafından korunduğunu gördüler, ama bu Dunedain'ın gücünü aşan bir kuvvettive komutanları Aragorn orada olsa bile pek bir şey değişmezdi. Ama o kuzeyde, Doğu Yolu'nda, Bree'nin yakınlarındaydı ve Dunedain'nın bile cesareti kırılmıştı. Bazıları Aragorn'a haber vermek umuduyla kuzeye kaçtı, ama takip edildiler ve ya öldürüldüler ya da uzak diyarlara sürüldüler. Bazıları ise Shire'ı korumaya cürret etti, ama gece Nazgul Lord'u savunmalarını kırdı ve Kara Süvariler 23 Eylül günü, Gandalf Gölgeyele üstünde Rohan'ı geçerken, Shire'a girdiler...