Dagor Aglareb

Dagor Aglareb

Dagor Aglareb, Üçüncü Beleriand Savaşı, Dagor-nuin-Giliath’tan 63 yıl sonra gerçekleşti.

Morgoth, Noldor’un efendilerinin savaşı düşünmeksizin etrafta dolaştıkları haberini getiren casuslara inanarak, düşmanların gücünü ve uyanıklığını imtihan etti. Bir kez daha neredeyse en beklenmedik anda Morgoth’un gücü kendini gösterdi ve aniden kuzeyde depremler meydana geldi ve topraktaki yarıklardan alevler fışkırdı ve Demirden Dağlar alev kustular; Ard-Galen düzlüğünün dört yanına Orklar aktı. Oradan,batıda Sirion Geçidi’nden aşağıya doğru saldırdılar ve doğuda Maedhros’un tepeleriyle Mavi Dağların uç kısımları arasındaki boşluktan Maglor’un diyarına doğru ileri atıldılar, ama Fingolfin ile Maedhros uyumuyordu ve diğerleri Beleriand’da yolunu kaybedip, önlerine çıkana büyük kötülükler yapan dağınık Ork ordularının peşine düşerken onlar Dorthonion’a saldırmakta olan esas orduyu her iki taraftan gafil avladılar ve Morgoth’un hizmetkarlarını yendiler ve Ard-Galen’e kadar kovalayıp, Angband’ın kapıları göründüğünde son Orku da ortadan kaldırana kadar hepsini avlayıp topunun kanını döktüler.

Bir zafer kazandılar, ama bir yandan da prenslerin gözlerini kulaklarını açan bir uyarı oldu bu onlara; bu muharebenin ardından kuşatmalarını daha da sıklaştırıp, muhafızlarını güçlendirerek ve düzenleyerek, neresinden bakılırsa 400 güneş yılı süren Angband Kuşatmasını hazırladılar. Dagor Aglareb’den sonra uzun bir müddet boyunca Morgoth’un tek bir hizmetkarı dahi kapıların ardına geçmeye ceserat edemedi, çünkü Noldor Efendileri’nden ödleri kopuyordu ve Fingolfin, aralarından biri çıkıp da ihanet etmediği sürece artık Morgoth’un ne Eldar’ın kuşatmalarını dağıtabileceğini, ne de onları gafil avlayabileceğini söyleyerek övünüyordu, ama öte yandan, Noldor ne Angband’ı ele geçirebildi,ne de Silmariller’i geri alabildi ve tüm bu kuşatma dönemi boyunca savaş asla kesin bir nihayete ermedi; çünkü Morgoth yeni yeni belalar icat etti ve düşmanlarını aralıklarla sınadı. Ayrıca, Morgoth’un kalesi de dört bir yandan kuşatılamıyordu; çünkü müthiş eğimli yamaçlarından Thangorodrim’in kulelerinin öne doğru sivrildiği Demir Dağlar her iki yönden de kaleyi bir güzel koruyor ve karıyla buzuyla Noldor’a geçit vermiyordu. Böylece Morgoth’un arkasına ve kuzeyine hiçbir düşmanı geçemiyordu ve bu sayede casusları kimi zaman dolambaçlı yollar kullanarak Beleriand’a geliyorlardı. Morgoth her şeyden çok Eldar’ı birbirine düşürmeyi ve kalplerine korku salmayı arzuluyor ve Orklara yakalayabildiklerini canlı olarak Angband’a getirmeleri için emir veriyordu; gerçekten onun gözlerindeki dehşeti görüp de gözü korkmuş olanları zapt etmek için artık zincire falan lüzum kalmıyordu; bunlar zaten nerede olursa olsun emirlerini yerine getirerek ve korkusunu içlerinde taşıyarak yaşıyolardı. Böylece Morgoth Fëanor’un isyanından evvel olup bitenler hakkında epeyce bir havadis dinledi ve düşmanları arasında türlü türlü nifak olduğunu görüp keyiflendi.